15 Temmuz darbe
girişiminden sonra MHP ve AKP'nin birbirine yakınlaşması, birçok konuda beraber
hareket etmesi CHP, HDP, İP, FETÖ, PKK, DHKP-C, Perinçekgiller gibi çevreleri
oldukça rahatsız etmektedir.
AKP-MHP birlikteliğini
bozabilmek için akla hayale gelmedik yolları denemektedirler.
MHP Lideri Sayın Devlet
Bahçeli her fırsatta "15 Temmuz bir
milat, bir dönüm noktasıdır." dediği halde sürekli geçmişte yaşanan
AKP-MHP arasındaki kavgaları, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP Lideri Devlet
Bahçeli'nin geçmişte birbirine söyledikleri sözleri kimi zaman yazılı, kimi
zaman görsel olarak sosyal medyada kullanarak Ülkücüler arasında nifak tohumu
ekmeye çalışıyorlar.
Bu çevrelerin oluşturduğu
sosyal medya trollerinin gezdirdiği cümle "Ülkücülere hakaret etmiş Recep Tayyip
Erdoğan'a oy vermem. O hakaretleri unutmadık" şeklinde olmaktadır.
Bizim yazılarımızın altına da adeta kırk yıllık Ülkücü gibi gelip bu cümleleri
yazanlarda vardır.
Bu tarz kimi zaman bazı
Ülkücüler üzerinde de etkili olabiliyor.
Evet, geçmişte Recep Tayyip
Erdoğan'ın Ülkücülere yönelik hakaretleri olmuştur. MHP Lideri Devlet
Bahçeli'de hepsine gereken cevabı zaten vermiştir.
15 Temmuz her şeye ama her
şeye temiz sayfa açma adına bir milat günü olmuştur. Türkiye'nin atlattığı
darbe girişimi ve Yenikapı ruhu olarak ortaya konan sözler konusunda mutabakat
aynen devam etmektedir.
"Ülkücülere hakaret etmiş Recep Tayyip Erdoğan'a
oy vermem. O hakaretleri unutmadık" diyen trol kurnazlığı
hareket edenlere bakın kimlerle hareket ediyor.
Sanki çok hassas gibi bunu
diyorlar ama kendileri bugün Ülkücü katilleriyle, askerimizi, polisimizi şehit
edenlerle beraber geziyorlar.
"Ülkücülere hakaret etmiş Recep Tayyip Erdoğan'a
oy vermem. O hakaretleri unutmadık" diye triplere girenlerin
tamamına bakın referandumda CHP, HDP, Perinçek ile beraber Hayır cephesinde
bulunanlardan oluşmaktadır.
Bu cephe içinde kaç asker,
polis, Ülkücü şehit katili barındırıyor bilmiyor musun?
Ülkücü'ye hakareti mesele
yapıp, Ülkücü'yü şehit etmeyi mesele edinmeyecek kadar ruh sağlığını yitirmişlerdir.
Bizim için hepsi de
meseledir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın
geçmişte Ülkücülere yönelik hiçbir sözü karşılıksız kalmamıştır.
Asker, polis ve Ülkücü
şehitlerin katilleriyle de her zaman olduğu gibi mücadele etmekteyiz.
15 Temmuz doğrularda
buluşma adına bir tarih olmuştur.
Dün HDP, FETÖ ile hareket
eden AKP'nin bugün MHP ile beraber hareket edip, Doğu ve Güneydoğu'da, Irak'ın
kuzeyinde, Suriye'de terörle mücadele etmesinin Türkiye'ye ne zararı vardır?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın
Nihal Atsız'dan, Ziya Gökalp'ten şiir okumasının, Bozkurt işareti yapmasının,
Ülkücülere şimdi övgüler dizmesinin, korumalarını hilal bıyıklılardan
oluşturmasının, içinde "Ölümsüz
Türkleriz" geçen şiirleri okumasının, terör örgütü PKK'nın ezilmesi
için tavizsiz durmasının Türkiye'ye, Ülkücülere ne zararı vardır?
MHP'nin doğruları
güçlendirme, yanlışları da düzeltme adına ortaya koyduğu siyaset tarzı niçin
zararlı olsun?
Cumhurbaşkanı Erdoğan yine
Ülkücülere hakaret ediyor da biz buna rağmen mi destekliyoruz?
Böyle bir şey olmadığı halde,
geçmişi kurcalayıp niçin doğrularda buluşanların arasına fitne sokmaya
çalışıyorsun?
PKK'lı teröristlere
arabasında silah taşıyan HDP milletvekilleriyle referandumda "Hayır" cephesinde buluş, HDP
milletvekilleriyle CHP'nin sözde Adalet Yürüyüşünde buluş sonra çık "Recep Tayyip Erdoğan Ülkücülere
hakaret etti" diye Ülkücüler arasında nifak oluştur.
Bu akıl mı, bu mantık mı?
Dön bir bak yanında kaç
PKK'lı var, kaç komünist var, kaç devrimci var…
Kaç vatan, millet, bayrak
düşmanı var…
Kendi bulunduğun cepheye
bakmayıp, nasıl oluyor da MHP'ye akıl vermeye kalkıyorsun?
"Recep Tayyip Erdoğan Ülkücülere hakaret
etti" diye sosyal medyada yazan- çizen bazı tiplerinde
ilginç bir özelliği var. Bunların özelliği de kim MHP'ye, Ülkücülere
saldırıyorsa aslında hep onların yanında olup, MHP'ye beraber saldıran
olmalarıdır.
Cumhur İttifakını bozmaya
yönelik özellikle sosyal medyada hareket edenlere karşı Ülkücüler dikkatli
olmalıdır. Geçmişi karıştıranlara "şimdi
sen kiminle hareket ediyorsun?" sorusu bile her şeyi çözecektir.
PKK'nın büyük partisine
dönmüş CHP, PKK'nın küçük partisi HDP ve bunların Hayır cephesinden yancısı
olan İP'le ilişkisi varsa zaten mesele anlaşılmış demektir.
Bunların meselesi
Ülkücülerin iyiliği değil, fitnelerinin ve nifak tohumlarının güçlü olmasıdır.
Cumhur ittifakını korumak
için, özellikle bunlara karşı çok dikkat edilmelidir.
Makaleyi Hemen Yorumla |
Yorumlar Bu içeriğe henüz hiç yorum yapılmamış. |