"Sayın Bahçeli'yi tabii siyasi olarak artık
muhatap alamayız. Çünkü sarayın memuru konumunda, o bizlere vurmak için
görevli. " demiş ruh sağlığını yitiren kadın… Acınacak halde. On
dakika konuşmasını dinleyin psikiyatri tedavisine ihtiyacı olduğunu anlarsınız.
Çünkü bunalımda, çünkü köşeye sıkışmış durumdadır… Ne yapsa olmuyor. Ya CHP'ye,
ya PKK'nın siyasi uzantısı HDP'ye muhtaç…
60 yıl "Balkan Kızıyım" diye gezdi. Referandumda CHP-HDP ile
beraber "Hayır" için
koşturunca son bir yılda kendini birden "Diyarbakırlı"
ilan etti.
"Çiller'in öğrencisiyim" dedi ve
DYP'de ömür boyu kalabilmek için "Uzun
süredir DYP'yi bırakıp başka bir partiye geçeceğim yolunda spekülasyonlar
yapılıyor. Ben 1993 yılı Kasımında DYP'ye üye olup nikâh kıydım. Benim nikâhım
"Katolik Nikahı" gibi boşanması olmayan bir nikahtır. DYP üyesi
olmayı şeref sayıyorum. Benim evladıma bırakacağım tek miras DYP'dir"
şeklinde kendini bağlayıcı açıklamalar yaptı. Ama orada ömürlük barınamadı.
Arısından bal yerim diye Anap'ın kapısına gitti. Orası olmayınca "Liderimiz Erdoğan" diyerek
AKP'nin kuruluş çalışmalarına katıldı ve bir ay Tayyip Erdoğan'la beraber yurt
gezilerine çıktı. AKP'de iyi yer edinebilmek için "Ben Ülkücü değilim, Demokratım" açıklamaları yaptı.
Orada da tutunamadı. Bu sefer aracılar sayesinde MHP'ye kapağı attı. Bazı
süreçlerde cemaatin iteklemesiyle sinsilikler yapsa da, MHP'de milletvekili
olduğu sürece hiç meselesi yoktu.
Değerli Sanatçı-yazar Ahmet
Şafak Bengü Türk ekranlarında "İlke,
bilge, inanç, dürüstlük, karakter, tarihsel liderlik desem ne dersiniz?"
diye sorduğunda "Sn. Dr. Devlet
Bahçeli derim" diyordu.
Haber Türk gazetesi "Devlet Bahçeli'yle çalışmak
nasıl?" diye sorduğunda da "Daha
kolay! Tansu (Çiller) Hanım, yakınındakileri çok stresli çalıştırırdı,
tezcanlıydı. Devlet Bey ile daha rahat ve sükûnet içinde çalışılıyor.
Fikirlerimizi çok rahat ifade edebildiğimiz biri. Devlet Bey tam bir
Adanalıdır. Adanalıların sohbetleri muhteşemdir. Devlet Bey de çok
hoşsohbettir. Fevkalade mizahi bir tarafı vardır. Gençleri çok sever. Samimi ve
inanmış bir demokrattır. Son derece yardımseverdir ama yardımlarını gizli
yapar. Çok iyi de bir stratejik akla sahiptir. Satranç oyuncusudur, hep 5 hamle
sonrasını görür. Bazı şeyleri göze alır, ama demokrasinin yanında durur.
Partiye zarar getirecek bir şey Türkiye'ye faydalıysa, onu yapar. Rastgele
konuşmaz. Çok edeplidir. Çocuğu yaşında birini de ceketini ilikleyerek
karşılar. Devlet Bey'i kamuoyuna doğru düzgün anlatamamamız bizim
eksikliğimizdir. " diyordu.
Ne zaman milletvekili adayı
yapılmadı. İşte o zaman kendi gibi milletvekili adayı yapılmayanları yanında
topladı ve MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye karşı isyan bayrağını aştı. 1 Kasım
seçimleri sonrası FETÖ'nün, CHP'nin, solcuların, devrimcilerin maddi ve manevi
desteğini alarak MHP'yi ele geçirme seferberliği soyundu. Bunda başarılı
olamayınca intikam ve proje partisini kurdu. MHP'yi yıpratmak için kurulan bu
yeni parti CHP-HDP arasında tost oldu. Bir adım ileri gidemedi.
Kadın işte bunun
bunalımında…
Herhalde bu hedeflerinde
başarılı olamayınca Fethullah Gülen'den bol bol fırça yiyiyor ki, o da içine
düştüğü bunalımı MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye alçak ifadelerle saldırarak
yansıtıyor.
Türkiye'yi stratejik
aklıyla milli bir çizgiye getirmeye çalışan ve bunda da büyük oranda başarılı
olan MHP Lideri Devlet Bahçeli "sarayın
memuru konumunda" ise, CHP'yi PKK'nın yan kuruluşu haline getiren
Kemal Kılıçdaroğlu'na "Dualarım
onunla. Allah güç-kuvvet versin" diye dua eden Meral Akşener CHP'nin
neyi olmaktadır?
Sana da çeşitli tarifler
yapalım mı Akşener?
Bunun altından kalkabilir
misin?
"CHP'nin adayı ikinci tura kaldı biz onu şartsız
şurtsuz destekleyeceğimizi ilan ediyorum" diyen sen
değil misin?
"İkinci tura kim kalırsa o hayır blokundan
elbette ki biz sonuna kadar onun yanında durup çalışacağız " diyen sen
değil misin?
CHP, HDP, SP, İP beraber
gizli toplantılar yaparken, açıktan beraber konferanslar düzenlerken MHP Lideri
Sayın Devlet Bahçeli'nin "Cumhur
İttifakı'nın yanına yöresine başka isimler takarak lekelemeye çalışanların
arzuladıkları ittifak bellidir, bunun adı da cunta ittifakı, curcuna ittifakı,
cüruf ittifakı, çürük ittifakıdır." Sözleri mi zoruna gitmektedir?
Tamam, anladık
bunalımdasın, psikolojin bozuk. Ama bu kadar küçülme, bu kadar alçalma…
"Partiye zarar getirecek bir şey Türkiye'ye
faydalıysa, onu yapar." Dediğin bir lidere karşı
onun- bunun projesi adına saldırma…
MHP Lideri Devlet
Bahçeli'nin her adımı, her düşüncesi Türkiye'nin geleceği adınadır. AKP
hükümetinin doğru yaptığı her şeyi desteklediği gibi, yanlış her konuda da
tavrını gösterebilen siyasi yüceliğin sembolü durumundadır.
7 Ağustos 2012 tarihinde "Ülkemize yönelen tehditleri en aza
indirmek amacıyla; Batı ucu Afrin'i ve Doğu ucu da Kandil'i içine alacak
biçimde tesis edilecek hilal şeklindeki güvenlik kuşağı bir an önce sağlanmalı
ve icra edilmelidir" diye çağrıda bulunan bir liderin amacı ve hedefi
bugün aynen Afrin'de uygulanıyorsa, o lidere "sarayın memuru konumunda" diye aklınca hakaret edenler
bilin ki, Türkiye'nin düşmanıdır.
Geçen gün "askere moral verme"
bahanesiyle şov yapmak adına gittiği kışla kapısından içeri alınmayınca
bunalıma giren Meral Akşener'in içine düştüğü çukurda debelenmesi boşuna
değildir. Eee niye bunalıma giriyorsun ki, partinin genel sekreterini "İYİ Parti, beka sorunu yaratabilecek
Afrin savaş senaryolarına tamamen karşıdır" şeklinde konuşturarak,
Afrin operasyonuna Türkiye'de ilk karşı çıkan sen değil miydin?
Kışla kapılarında niye
geziyorsun o halde?
Zaman MHP'nin ve onun
vizyon sahibi lideri Devlet Bahçeli'nin haklılıklarını görme ve hakkını verme
zamanıdır. O yüzden Akşener gibi CHP ve HDP taşeronu olanlar haddini
bilmelidir. Kim kimin memuru, kim kimin neyi herkes görmekte ve bilmektedir.
KIŞLA KAPISINDAN SOKULMAYAN
https://www.facebook.com/bozkurtcapsresmi/videos/1997040443881336/